EMDR Nedir?
“Eye Movement Desensitization and Reprocessing” kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. Türkçeye “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden işleme” olarak çevrilmiştir. EMDR ile bugüne kadar her yaştan milyonlarca kişinin farklı tiplerde psikolojik rahatsızlıklarının başarıyla düzelmesi sağlanmıştır.
EMDR Nasıl Geliştirildi?
EMDR’ın gelişimi 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı.
Dr. Francine Shapiro; bu etkiyi travmaya (Savaş, doğal afetler, taciz, tecavüz, rahatsız eden yaşam deneyimleri, fobi, panik atak, yas, çocukluk travmaları ,kronik ağrı, duygusal) maruz kalmış kişiler üzerinde bilimsel olarak inceledi ve düzelmede sağlanan başarıyı gösteren çalışmasını yayınladı ((Journal of Traumatic Stress, 1989). Bu çalışmadan aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
- EMDR göz hareketlerinin, rahatsız edici düşüncelerin etkisini azaltabildiği teorisine dayanır.
- Beyin, her yeni deneyimle birlikte kendisine ulaşan duygu, düşünce, ses, koku gibi bilgi kaynaklarını işler ve öğrenme için işlevsel hale getirir. Bu sistem sağlıklı çalıştığı zaman öğrenme gerçekleşir.
- Travmatik ve olumsuz olaylar bu bilgi işleme sisteminde bozulmaya sebep olur. Dolayısıyla yeni bilgiler işlenemez, işlevsel bilgi ortaya çıkmaz ve öğrenme gerçekleşemez.
- İşlenmeyen bilgiler, oldukları hali ile depolanır. Böylelikle kişi izole kalmış anıları tetiklendiğinde, sanki o anıyı tekrar yaşıyormuş gibi etkilenir. EMDR terapisi, bu izole kalmış ve işlenmemiş anıları , olumsuz duygu ve davranışların temeli olarak görür.
- İşlenmeyen anılar, geçmişte yaşanan büyük kazalar, savaş, kayıplar vb. olabildiği gibi çocukluk döneminden kalan travmalar veya günlük hayatta yaşanılan olumsuzluklar da olabilir.
- EMDR, beynin bozulmuş olan mekanizmasının tekrardan çalışmasını, izole olmuş, işlenmemiş anının işlenmesini sağlar. Böylelikle öğrenme gerçekleşir ve anının kişi üzerindeki travmatik etkisi azalır.
EMDR Nasıl Çalışır?
Terapist danışan ilişkisi kurulduktan sonra hedef anılara ulaşılır ve danışana iki yönlü uyaranlar verilir. Bu uyaranlar, göz hareketleri, iki kulaktan sesli uyaran verme veya iki yönlü dokunsal uyaranlar verme şeklinde olabilir. Bu iki yönlü uyaranlar, bu terapinin temel yöntemidir ve sonucu etkiler. Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Bu nedenle olumsuz yaşantıların hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Böylelikle korkulu, kaygılı olarak depolanmış belleğimiz yerine; güvende ve güçlü olduğumuz, kendimizi koruyabileceğimiz, kendimize güvenebildiğimiz gibi, yeni bilgiler oluşturulur.
EMDR Nasıl Uygulanır?
EMDR bir hipnoz yöntemi değildir ve danışan terapi boyunca uyanık ve bilinçlidir. Bu protokolü uygulayan terapist, danışan ile sözlü iletişim kurduktan sonra terapist ve danışan birlikte önceki yaşantıya dair kötü anıları belirler. Ardından terapist, danışan ile birlikte hedeflediği anılara ulaşır ve iki yönlü uyaranlara vermeye başlar. Bu uyaranlar göz hareketleri, sesli uyaran verme ya da dokunsal uyaranlar verme şeklinde olabilir. Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Bu nedenle olumsuz yaşantıların hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Böylelikle korkulu, kaygılı olarak depolanmış belleğimiz yerine; güvende ve güçlü olduğumuz, kendimizi koruyabileceğimiz, kendimize güvenebildiğimiz gibi yeni bilgiler oluşturulur.
EMDR Uygulama Süreci Nasıldır?
EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların düzeltilmesi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında, kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir.
1. Danışanın Geçmişi: Danışanın ile terapötik ilişki kurulur. Terapist danışan hakkında bilgi toplamayı ve danışanı tanımayı hedef alır. Danışanın ortaya koyduğu probleme dair yaşantısal olaylar ele alınır.
2. Hazırlık: Danışan terapi ve süreç hakkında bilgilendirilir. Terapinin uygulanması konusunda danışanın onayı alındıktan sonra uygulamaya hazır hale getirilir.
3. Değerlendirme: Terapist, danışanın hedef anının belirlenmesi, bu anı ile ilgili bugünkü negatif inancını ve duygularını, bedenindeki hislerini ve yerini ve arzuladığı pozitif inancını belirlemesine yardımcı olur.
4. Duyarsızlaştırma: Uyaranlar eşliğinde hedef anıya duyarsızlaştırma işlemi başlar. Bu aşamayı terapist yönlendirir. Danışan istenilen düzeye gelene kadar setler halinde uyaranlar uygulanmaya devam edilir.
5. Yeniden İşleme: Danışanın negatif inancı yerine koymak istediği pozitif inancını pekiştirmek amacıyla uyaranlar eşliğinde setler uygulanır.
6. Beden Tarama: Hastamızın anısına dair kalan fiziksel ve somatik bir durum varsa yeniden işlenmesi sağlanır.
7. Kapanış: Terapist danışana/danışan terapiste geri bildirimlerde bulunur. Terapist danışanı rahatlatacak bazı teknikleri uygular, seanstan sonra neler olabileceğini anlatır.
8. Yeniden Değerlendirme: Bir önceki seansın değerlendirilmesi yapılır. Bununla beraber terapist önceki seansta ulaşılmış pozitif sonuçların yerleşip yerleşmediğini kontrol eder. Ayrıca danışandan gelen yeni verileri değerlendirir. Bu değerlendirmeler sonucunda terapi süreci devam eder veya diğer anılarla çalışılmaya başlanır.
şlenmemiş, geçmiş ve yakın zaman anı veya anıların işlenmesi tamamlandığında bugünkü rahatsızlık veren semptomlar da büyük ölçüde kaybolur. Yine de her bir semptom tekrar taranır ve gerekirse işlenir. Böylece protokolün Geçmiş ve Bugün aşamaları tamamlanır ve Gelecek aşamasına gelinir.
Terapist danışandan daha önce belirlenmiş, işlevsel olmayan tepkileri harekete geçiren her bir güncel tetikleyici durum için arzu ettiği davranışları belirtmesini ister. Terapist ve danışan beraber arzu edilen davranışların sergilendiği senaryolar hazırlar. Danışan bu senaryoları adım adım hayalinde yaşar ve rahatsızlık veren noktalarla karşılaşılırsa işlenir. Gerekirse danışana yeni bilgi ve beceriler kazandırılır. Böylece danışanlar daha önce sorun yaşadıkları durumlarla başa çıkmaya hazır hale gelirler.
EMDR Hangi Rahatsızlıklarda Uygulanır?
- Depresyon
- Panik Atak
- Travmalar
- Fobiler
- Yas
- Stres bozukluğu
- Sınav Stresi
- Motivasyon
- Cinsel Sorunlar
- Kronik Ağrılar
- Somatik Bozukluklar
- Aşk Acısı
- Yeme Bozukluğu
- Alkol, Madde Bağımlılığı
- Okul fobisi
- Cinsel ve/veya Fiziksel Taciz
- Baş ağrısı, Migren
- Kişilik Bozuklukları
- Performans Arttırma
- Kendilik Değeri ve Özgüven İçin Duygusal Kaynak Kazanımında Kullanılmaktadır.
EMDR Kısa Sürede Sonuca Ulaşır mı?
Terapi literatüründe ‘kısa süreli terapiler’ grubunda yer alır. Bu süreç; sorunun tipi, danışanın bugünkü yaşam koşulları, önceki travmaların sayısı ve etkisi ile bağlantılıdır.
EMDR’nin Etkinliği Kanıtlandı mı?
2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre 30’un üzerinde randomize kontrollü çalışma sonucu EMDR’nin danışanların çoğunluğunun travma sonrası stres semptomlarını etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği; genellikle psikolojik sorunları ile bağlantılı olan semptomlarda da (endişe gibi) azalma sağladığı görülmüştür (de Jongh et al., 2019.) EMDR birçok uluslararası sağlık ve devlet kurumu tarafından da etkili bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:
- Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO, World Health Organization)
- Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)
- Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği (International Society for Traumatic Stress Studies)
- Amerika Savaş Gazileri Bakanlığı (U.S. Department of Veterans Affairs)
- Amerika Savunma Bakanlığı (U. S. Department of Defense)
- Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı (United Kingdom Department of Health)
- Ulusal İsrail Akıl Sağlığı Kurulu (Israeli National Council for Mental Health)
Kaynakça
EMDR International Association:
www.emdria.org
EMDR Europe:
www.emdr-europe.org
EMDR Institute:
www.emdr.com
EMDR Türkiye:
www.emdr-tr.org
Medical Park:
www.medicalpark.com.tr/emdr/hg-2059
0 yorum